“Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.”
Mustafa Kemal ATATÜRK
Cumhuriyetin ilanından yaklaşık on ay sonra 25 Ağustos 1924'de Ankara'da toplanan Öğretmenler Birliği Kurultayı'ndaki konuşmasında öğretmenleri Cumhuriyet'in özverili öğretmenleri olarak nitelendiren ve görevlerini yukarıdaki sözlerle dile getiren Mustafa Kemal ATATÜRK, Cumhuriyet öğretmenine büyük önem verdiğini ve öğretmenlere stratejik bir görev yüklediğini ve öğretmenliği birinci sınıf ve en gözde bir meslek olarak gördüğü açıkça ifade etmiştir.
Modern ulus devletin yeniden inşası olarak tanımlanan Cumhuriyetle birlikte öğretmenlik mesleğinin, tanımı ve sorumlulukları radikal bir biçimde değişmiş ve eğitici öğretici olmanın yanı sıra yaratıcı- geliştirici, yönlendirici-yönetici, yenileyici-yenileştirici gibi yepyeni misyonlar öğretmenlere yüklenmiştir.
Cumhuriyet’in ilanının ardından birbirini izleyen hızlı değişimlerin ve toplumun yeniden dizaynına aileden başlanmış ve ailenin de en küçük bireyi, annenin kucağından geçeceği için öğretmenlik anneliğin devamında kadınlar adına “biçilmiş kaftan” olarak nitelendirilmiştir. 1923-1938 yılları arasındaki Atatürk Cumhurbaşkanlığındaki dönemde öğretmen sayısında %224 oranlarında artış gözlenmiş ve kadın öğretmenlerin sayısı erkek öğretmenlerle neredeyse eşitlenmiştir.
Samsun'un ilk başöğretmenleri arasında yer alan Nazmiye BAĞ’ da hayatı boyunca inandığı idealler uğruna yılmadan, sevgiyle ve özveriyle çalışmış fakat ismi satır aralarında saklı kalmış Cumhuriyetinin yetiştirdiği idealist kadın öğretmenlerinden birisidir.
1930 yılında Samsun merkezde doğan ve Tanzimat’ın ilanından sonra Padişah I. Abdülmecid’in iradesi ile Ahmet Cevdet Paşa öncülüğünde öğretmen yetiştirmek amacıyla ilk kurulan okullardan biri olan İstanbul Çapa Öğretmen Okulunun dan 1948 yılında iftiharla mezun olan Nazmiye BAĞ, Cumhuriyetin 3. Kuşak öğretmenlerindendir.
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden
Yahya Kemal Beyatlı, Ercüment Ekrem Talu gibi ülkemizin yetiştirdiği birbirinden değerli isimlerin öğretmen olarak görev aldığı İstanbul Çapa Öğretmen Okulunda sadece öğretmenliğe dair mesleki bilgi ve becerilerini değil örnek bir insan, idealist bir öğretmen olmayı da öğrenen Nazmiye BAĞ, okuldan mezun olur olmaz doğduğu şehir olan Samsun’a hizmet etmek üzere geri dönmüştür.
Samsun’un Taflan Köyü’nde öğretmen olarak göreve başlayan Nazmiye BAĞ, köyün ve köyde yaşayan çocukların çehresini değiştirmek üzere hızla çalışmalarına başlamıştır. Köyde yaşayan çocukların ilk defa dünya klasikleri ile tanışmalarını sağlayan, çok sesli müzikle tanıştıran, resmin yaptırıp sergi açan, halk dansları oynatan, tiyatro yazdırıp oynatan Nazmiye BAĞ, tüm öğrencilerinin kendisi gibi çok yönlü, duyarlı ve yaratıcı bir ruha sahip olmaları için mücadele etmiştir.
Ulaşım sıkıntısı nedeniyle okula atla gidip gelen, kırsaldaki yoksulluk nedeniyle okulun ve çocukların, kalem, masa, sıra gibi ihtiyaçlarının giderilmesi için çalışan, köy meydanında kazanlar kaynatarak çocuklara ve kadınlara çamaşır yıkamasını, yaka ve kurdele kolalamasını öğreten Nazmiye BAĞ, Samsun’un ilk başöğretmenleri arasında yer almıştır.
3 yıl boyunca annesi ile birlikte neredeyse şehir merkezine inmeden Taflan Köyünde yaşayan Nazmiye BAĞ, sırasıyla 30 Ağustos İlkokulu ile önceki adi İnönü İlkokulu olup daha sonra Gazi Osman Paşa İlkokulu olarak adı değiştirilen okullarda çalışmıştır. Bu okullarda da birçok başarıya imza atmış olan Nazmiye BAĞ, Gazi Osman Paşa İlkokulunda görev yaptığı sırada Merkez Teknik Lisesi öğretmenlerinden ve tiyatro sanatçısı Levent KIRCA’ nın amcası olan Ahmet KIRCA ile evlenmiştir.
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden
Bu evlilikten Müjgân, Malike, Sibel adında üç kızları olan Nazmiye KIRCA; Gazi Osman Paşa İlköğretim Okulunda görev yaptığı sırada Ferhan ŞENSOY, kardeşi Ahmet Vildan ŞENSOY, Ozan Arif gibi Samsun’ nun tanınmış birçok simanın yetişmesinde etkili olmuştur.
Ünlü tiyatro oyuncusu Ferhan ŞENSOY, Türkçeyi çok düzgün konuştuğu için ilkokul öğretmeni Nazmiye KIRCA'ya hayrandır. Ozan Arif ,bağını hiç koparmadığı ilkokul öğretmenine ölümünün ardından şiirler yazmıştır. Kızı Müjgân KIRCA’lı ise annesine benzemek ve onun izinden gidebilmek için ikinci kez üniversiteye giderek öğretmen olmuştur. Ülkemize sayısız öğrenci yetiştiren ve 86 yaşında vefat eden Cumhuriyet öğretmenimiz Nazmiye KIRCA'yı saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden- Nazmiye KIRCA öğrencisi Ferhan SOYLA'
Müjgan KIRCA'nın Arşivinden- Nazmiye KIRCA öğrencisi Ozan Arif'le
GÜLE GÜLE ÖĞRETMENİM
- Nazmiye Kırca öğretmenimin ardından -
Sen bambaşka birisiydin,
Güle güle öğretmenim...
Bana anne yarısıydın,
Güle güle öğretmenim...
Çocuk idim fen öğrettin,
Yeri geldi din öğrettin,
Bir harf değil, bin öğrettin,
Güle güle öğretmenim...
Öğrencine hiç vurmazdın,
Zengin, fakir kayırmazdın,
Evladından ayırmazdın,
Güle güle öğretmenim...
Sen bir eğitim çınarıydın,
Sevgi, şefkat pınarıydın,
Hepimizin şiarıydın,
Güle güle öğretmenim...
Düşünürse ince ince,
Herkes anlar düşününce...
Ölümün de dersti bence!
Güle güle öğretmenim...
Kadere bak yetmek varmış!
Tabutundan tutmak varmış,
Seni yolcu etmek varmış,
Güle güle öğretmenim...
Bir mum gibi ten erittin!
Hem ışıttın, hem de bittin...
Anam gibi geçip gittin,
Güle güle öğretmenim...
Doyamadım size şöyle,
Ne yapalım dünya böyle,
Anama da selam söyle,
Güle güle öğretmenim...
Arif baki olan Allah...
Her şey ölür kalan Allah...
Veren Allah... Alan Allah...
Güle güle öğretmenim...
Samsun, 11 Nisan 2016
Ozan ARİF
Kaynakça
Gündüz,Yüksel. “Öğretmen Algılarına Göre Kadın Öğretmenlerin Kariyer Engellerinin İncelenmesi”. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Dergisi 10/1 (Haziran 2010): 133-149
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/16698